Sigara Dumanı Üzerine…
“Sigara dumanından halka yapmak
en basitinden eğlence olsa da,
Sigara dumanı bir kadının rujlu dudakları arasında zarafettir.
Duman yalnız görünse de
Aslında havayla sevişen bir afettir.”
(Bu yazı ilk olarak 18 Ekim 2012 tarihinde Mağara Dergisi’nde yayınlanmıştır.)
Sigara dumanı, üzerine felsefi tartışmalar yapılabilecek bir olgu olmuştur hep… İronik değil kaotiktir. Yukarı yükselirken yaptığı kaotik devinimlere ve sarmallara bakıp da “evet işte hayatın anlamı burada gizli” demek de mümkün… Sigara dumanı, bir ruh durumundan başka bir ruh durumuna geçiştir. Havada salınan bir yaprak gibi kaderi kayıp bir dans ediştir.
Filmlerde, fotoğraflarda bir sürü şekilde ve sembolizmde kullanılası bir olgudur. Kar Wai Wong’un Aşk Zamanı (In the Mood for Love) filminde bir sahnede karanlık bir odada, üstünde bir bulut halini almış sigara dumanının altında, başkarakter Chow’un derin düşüncelere dalması, gerçekçi temalar ve rüyamsı bir anlayışın birbirine karıştığı anları gösterir. Karakterlerin yaşadıkları her ne kadar bu siyah dünyanın ve berbat hayatın stilize bir resmi gibiyse de karakterler gerçeği hissetmektedir. Chow’un sigarasından çıkan lüks duman girdabından Chan’ın giydiği narin elbiselere kadar filmdeki her şey bunun gerçekdışı ipucudur. En küçük ayrıntısına kadar tasarlanmış karakterler ve titizlikle hazırlanmış olan bu sahnede sigara dumanı, en büyük vazifeyi yapmakta, belki de filmin en önemli rolünü oynamaktadır.
Günümüzde ekranlarda yer alan filmlerde gösterilen sigara, her ne kadar sansürlense de o sigarayı yaktıran ruh halinin aksettiği sigara dumanı çırılçıplak gösteriyor kendini… Çekilen her nefes hızlı da olsa yavaş da olsa, dumanın havada kaotik dolanımı hep kendi yolunda dalgın bir ruh halindedir. Başkasının sigarasını da yaksan dumanın kederi aynıdır. En çok düşündüren sigaranın dumanı ise en kederli olanıdır.
Dumanın “keder” olması, aslında bir hayatın “heder” olmasıdır.
Gözleri yakar ve “gözyaşına” sebep olur. Ağlamadan gözyaşı akmasına sebep olabilen şeylerin başında gelir. Bazen de dolu gözlerle yakılan bir sigara, kimi zaman gözyaşlarının sebebi olan dumanı doğurur.
Ucuz filmlerde “sis”, yalnız bedenlerde “hapis” tir sigara dumanı…
Hüzünle yakıldığında dumanın psikopat halidir. Başkaları varsa odada, herkes tarafından paylaşılır; ama kederi asla…
Sorgu odalarının şahididir.
“İçmeyi unuttuğun sigara parmaklarını yakana kadar karşı duvarı, bakanın gözlerine ezberletir.”
Ucunda hayal kurulandır…
Hayal harmanlayıcıdır…
Melankoliktir… Uçup giden duman, aslında dağılıp yok olan hayatlarımızı temsil etmektedir.
Derin bir nefes ile yüreği dolduran duyguların zehridir.
Tek haneli yaşların hevesi, çift haneli yaşların bahanesidir.
Sigara dumanından halka yapmak en basitinden eğlence olsa da, sigara dumanı bir kadının rujlu dudaklarının arasında zarafettir.
Duman yalnız görünse de aslında havayla sevişen bir afettir.